Enflasyon, Devalüasyon ve Stagflasyon Denkleminde Türkiye’nin Durumu
Dr. Murat Ergüven-Araştırmacı
ENFLASYON, DEVALÜASYON VE STAGFLASYON DENKLEMİNDE TÜRKİYE’NİN DURUMU
1. Enflasyon, Devalüasyon ve Stagflasyon Kavramları
Ekonomik dengeler içinde enflasyon, devalüasyon ve stagflasyon birbiriyle bağlantılı dinamiklerdir. Bu üç kavram arasındaki etkileşim, özellikle gelişmekte olan ülkelerde makroekonomik istikrar açısından kritik öneme sahiptir.
- Enflasyon: Mal ve hizmet fiyatlarının genel seviyesindeki sürekli artıştır. Talep enflasyonu, maliyet enflasyonu veya para arzının artması gibi nedenlerle ortaya çıkmaktadır.
- Devalüasyon: Sabit veya yarı sabit kur rejimlerinde, ulusal paranın yabancı paralar karşısında resmi olarak değer kaybettirilmesidir. Bu durum ihracatı teşvik ederken ithalatı pahalı hale getirir, dolayısıyla enflasyonist etkiler oluşturur.
- Stagflasyon: Yüksek enflasyon, ekonomik durgunluk (resesyon) ve yüksek işsizliğin aynı anda yaşandığı bir ekonomik durumdur. Klasik ekonomik teorilerle açıklanması zor olan bu durum, özellikle 1970’lerde yaşanan petrol krizleri ile literatüre girmiştir.
2. Enflasyon ve Devalüasyon İlişkisi
Türkiye gibi dışa bağımlılığı yüksek ekonomilerde enflasyon ve devalüasyon arasında güçlü bir bağ bulunmaktadır. TL’nin döviz karşısında değer kaybetmesi, ithal edilen ürünlerin maliyetini artırarak enflasyonu besler. Bu döngü aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz:
- Kur Artışı (Devalüasyon) → İthal Maliyetleri Artar → Üretim Maliyetleri Yükselir → Enflasyon Artar
- Enflasyon Yükseldikçe Para Değeri Düşer → TL Daha Fazla Değer Kaybeder → Devalüasyon Süreci Devam Eder
Bu kısır döngü, gelişmekte olan ülkelerde “fiyat-istikrarsızlık tuzağı”na yol açmaktadır.
3. Stagflasyon ve Türkiye’nin Bu Denklemdeki Yeri
Türkiye ekonomisi, yüksek enflasyon ve büyüme arasındaki dengesizliklerin oluşturduğu bir risk bölgesinde yer almaktadır. 2022-2023 yıllarında yaşanan ekonomik gelişmeler şu faktörleri içermektedir:
- Büyüme yavaşlarken enflasyonun yüksek seyretmesi
- İşsizliğin yüksek olmasına rağmen fiyatların artmaya devam etmesi
- Sıkı para politikalarının uygulanmasına rağmen fiyatların düşmemesi
Bu faktörler Türkiye’nin stagflasyon riski taşıdığını göstermektedir. Çünkü:
- Faiz Artışı ve Yavaşlayan Ekonomi: Türkiye, enflasyonla mücadele için faiz artırımı gibi sıkı para politikaları uygular. Ancak bu, yatırım ve tüketimi azaltarak büyümeyi yavaşlatır.
- Devam Eden Yüksek Enflasyon: Döviz kuru artışları ve maliyet baskıları nedeniyle fiyatlar düşmez.
- İstihdam Sorunu: Durgunluk ortamında firmalar yeni yatırımlardan kaçındığı için işsizlik artar.
Bu tablo, klasik ekonomik teorilere göre stagflasyonun ön koşullarını oluşturmaktadır.
4. Peki, Türkiye’nin Çıkış Yolu Nedir
Türkiye’nin bu döngüden çıkışı için bazı yapısal önlemler gereklidir:
- Dışa Bağımlılığı Azaltmak: Enerji ve hammadde ithalatına bağımlılığı azaltacak tarım ve sanayi politikaları geliştirilmeli.
- Verimlilik Odaklı Büyüme: Kısa vadeli teşvikler yerine uzun vadeli üretken yatırımlar teşvik edilmeli.
- Güven Artırıcı Politikalar: Yatırımcı güvenini artıracak öngörülebilir para ve maliye politikaları uygulanmalı.
Türkiye, bu politikaları hayata geçiremediği sürece enflasyon, devalüasyon ve stagflasyon üçgeninde sıkışma riskiyle karşı karşıya kalacaktır.