Süheyl’in Dişleri

Dr. Murat Ergüven-Araştırmacı

SÜHEYL’İN DİŞLERİ

Kureyş’in ileri gelenlerinden olan Süheyl b. Amr, azılı müşriklerden ve Hz Peygamber’in can düşmanlarındandı. Konuşması fevkalade düzgün olan Süheyl b. Amr, çok tesirli söz söyler ve insanları etkilerdi. Kureyşlilerin söz üstadı, konuşma âlimiydi. Süheyl, bu maharetini hep Hz Peygamber ve İslam düşmanlığına kullanır; Kureyşli müşrikleri kışkırtırdı.

Süheyl b. Amr’ın üst dudağı yarık olup, konuşurken altlı-üstlü sivri dişleri görünürdü. Bu sivri dişleri onun konuşmasındaki düzgünlüğü ve etkileyiciliği sağlardı. O Bedir ve Uhud savaşlarında bulunmuş, Kureyşlilerin Hz Peygamber’e karşı olan her hareketine katılmıştı.

Bedir Savaşı’nda alınan esirler arasında Süheyl b. Amr da vardı. Elleri bağlanmış Medine’ye götürülürken kaçmış, ancak yapılan aramalarda hemen yakalanmıştı. Daha sonra fidye karşılığı serbest bırakıldı. Müslümanlar, Umre için Mekke’ye yöneldiklerinde Hudeybiye’de de o Hz Peygamberle karşılaşmış ve anlaşmayı da zorla istediği gibi yazdırmıştı.

Yine ilk önce bu anlaşma hükümlerini çiğneyerek, yüzlerini örtüp Huzaalılar’ı uyurken kılıçtan geçirenler arasında o da vardı. İki yıl sonra Kureyşli müşriklerin bu anlaşmayı bozmaları üzerine Mekke’nin Fethi sırasında Mekkeliler’i Hz Peygamberle çarpışmaya ayaklandırıp Halid b. Velid’e karşı koyan üç Kureyşli’den biri yine Süheyl b. Amr idi.

Hz Peygamber, Medine’ye girip hâkim olduğu zaman Süheyl b. Amr, kendini evine kapatmıştı. Ancak oğlu aracılığıyla eman dilemesi üzerine Hz Peygamber ona eman/ güvence vermiş ve çevresindekilere; ‘Kim ona rastlarsa sert bakmasın ve dokunmasın! Yemin ederim ki Süheyl akıllı ve şerefli bir adamdır. Süheyl gibisi İslam’a bigâne/ yabancı kalamaz.’ diye seslenmiştir.

Yıllardır Süheyl’in Hz Peygamber’e karşı mücadele etmesine rağmen Resûlullah, ona övgüde bulunmuş ve güvence vermişti. O da (Hz Peygamberle katıldığı Huneyn Gazası’nda) Müslüman olduktan sonra Hz Peygamber’in haber verdiği o övgüye layık konuşmasını zaman gelince yapmıştır.

Bu olay şöyle hikâye edilir:

Bedir Savaşı’nda alınan esirler arasında bulunan Süheyl b. Amr’ı Hz Ömer gördüğü zaman; ‘Ya Resûlullah! Şu adam Kureyş’in hatibidir. Bırak beni, onun iki ön dişlerini çekeyim de dili dışarı sarksın. Artık hiçbir yerde hiçbir zaman senin aleyhinde konuşamasın.’ Dedi.

Hz Peygamber; ‘Bırak onu! Ben onun uzuvlarına böyle bir şey yaparak bir zarar veremem. Eğer bunu yaparsam, Peygamber olmama rağmen Allah da bunu bana yapar. Belki o dişlerle bir konuşma yapar da, senin yermeyeceğin, öveceğin bir makamda bulunur, sen de onu översin! Belki bir gün o seni sevindirir de!’ Buyurmuşlardır.

Allah Resûlü’nün vefatı üzerine bazı Arap kabileleri temsilcilerinin Medine’ye gelerek zekât vermeyeceklerini açıklamaları, yer yer irtidat (dinden dönme) hareketlerinin görüldüğü, Mekke’nin genç valisi Attab b. Esed’in de korkup gizlendiği bir sırada idi ki: Süheyl b. Amr, halka, Hz Ebu Bekir’in Medine de yaptığı konuşmanın aynısını yaptı. Eksik hiçbir şey bırakmadı.

‘Ey Kureyş cemaati, sizler Müslüman olanların en sonuncusu olmuş bulunduğunuz halde, irtidad edenlerin/dönenlerin en öncüsü olmuş olmayın!’ diye halkı ikaz etti. Süheyl b. Amr, hutbesini bitirdiği zaman halk yatıştı. Kureyşliler’in İslâmiyet’e sebatları Süheyl b. Amr’ın bu konuşmasıyla sağlanmış oldu.

Hz Ömer Süheyl’in bu konuşmasını duyunca Hz Peygamber’in vaktiyle onun hakkındaki haberini hatırlamış ve Senin Resûlullah olduğuna bir kez daha şehadet ederim demiştir.(1)

______________________________________________________________________

(1) M. Âsım Köksal, İslâm Tarihi (İstanbul-2001), 3/ 382- 385, 5/ 303-312,6/ 447, 448; M. Yusuf Kandehlevî, Hayatü’s-Sahabe (İstanbul-1991)1/ 154, 2/ 387; Muhammed Hamidullah, Hudeybiye Anlaşması, (İstanbul-1998)/297-299.