“Hiçbir Şeye Sahip Olmayacaksınız ama Mutlu Olacaksınız”
Dr. Murat Ergüven | Ekonomi & Finans
BÜYÜK SIFIRLAMA: KAPİTALİZMİN KONTROLLÜ ÇÖKÜŞÜ MÜ?
Kapitalizm, uzun süredir faiz, enflasyon ve borç mekanizmasına dayalı bir sistem üzerine kuruluydu. Ancak, bu sistemin sürdürülemez olduğu ve kaçınılmaz bir krizle karşı karşıya olduğu artık daha belirgin hale geldi. Sermaye yoğunlaşması, gelir adaletsizliği ve borç ekonomisi, sistemin kendi iç dinamikleriyle çökmesine yol açacak unsurlar oluşturdu.
Ancak, bu sistemin aktörleri (büyük finans kurumları, merkez bankaları, küresel finans elitleri) bu çöküşü öngördüler ve sistemin kendiliğinden yıkılmasına izin vermek yerine, kontrollü bir dönüşüm süreci başlattılar. “Great Reset” (Büyük Sıfırlama) olarak adlandırılan bu süreç, krizleri bir araç olarak kullanarak mevcut düzeni yumuşak bir şekilde dönüştürmeyi ve yeni bir ekonomik modele geçiş yaparak gücü ellerinde tutmak için plan yapıyorlar.
Bu makalede, kapitalizmin neden sürdürülemez hale geldiğini, pandemiler ve diğer krizlerin nasıl bir dönüşüm aracı olarak kullanıldığını ve yeni dünya düzeninin hangi ekonomik modeller üzerine inşa edilmek istendiğini ele alacağız.
- Kapitalizmin Sürdürülemezliği: Neden Büyük Reset?
Kapitalist ekonomik modelin temel sorunları uzun yıllardır tartışılıyor. Ancak son yıllarda bu sorunlar daha da derinleşti ve büyük bir çöküş tehlikesi ortaya çıktı.
- Faiz ve Enflasyon Döngüsü
Merkez bankaları, ekonomik büyümeyi sürdürmek için sürekli para basıyor ve faiz politikalarıyla piyasaları yönlendirmeye çalışıyor. Ancak, itibari para sisteminde basılan her yeni para, aslında bir borç olarak üretiliyor. Bu borçların faiz yükü, zamanla ekonomik sistemi tıkıyor ve enflasyonu artırıyor.
- Servet Yoğunlaşması ve Ekonomik Durgunluk
Büyük sermaye sahipleri piyasayı domine ettikçe küçük ve orta ölçekli işletmelerin rekabet gücü azalıyor. Bu durum, piyasayı hantallaştırıyor ve büyümeyi yavaşlatıyor. Zengin ile fakir arasındaki uçurum giderek derinleşirken, alt sınıfların ekonomik sistemdeki etkisi zayıflıyor.
- Borç Mekanizması ve Ekonomik Balonlar
Modern ekonomiler, sürekli borçlanma ve spekülatif büyüme üzerine kurulu. Ancak, borçların geri ödenemediği noktada ekonomik krizler kaçınılmaz hale geliyor. 2008 Küresel Finans Krizi bunun en somut örneğiydi. Bu sebeplerle, sistemin kendiliğinden çökmesine izin vermek yerine, kontrollü bir şekilde küçültülerek yeniden yapılandırılması gerektiği fikri, küresel finans aktörleri tarafından benimsenmiş görünüyor.
- Büyük Reset: Krizler Bir Araç mı?
Kapitalizmin sürdürülemez hale geldiğini gören küresel elitler, “Great Reset” (Büyük Sıfırlama) adı verilen bir program başlattılar. Bu programın temel amacı, büyük bir ekonomik patlama ve çöküş olmadan sistemi yavaş yavaş küçültmek ve yeni bir ekonomik düzen kurmak. Bu süreçte pandemiler, ekonomik krizler ve diğer küresel olaylar birer araç olarak kullanılıyor olabilir.
- Pandemiler ve Küresel Krizler
Pandemi, küresel ekonomiyi yavaşlatmak ve kontrollü küçülme sürecini hızlandırmak için bir fırsat sundu. Küçük ve orta ölçekli işletmeler kapanırken, büyük şirketler daha da güçlendi. Halkın ekonomik bağımsızlığı azalırken, devletlere ve büyük kurumlara bağımlılığı arttı.
- Varlık Transferi
Pandemi sürecinde milyarderlerin servetleri katlanarak artarken, orta sınıfın büyük bir bölümü ekonomik çöküş yaşadı. Büyük şirketler ve finans kurumları, küçük oyuncuları piyasadan silerek varlık transferi gerçekleştirdi. Pandemi sırasında küçük işletmeler kapanırken, Amazon, Google, Microsoft gibi dev şirketler rekor karlar elde etti.
- Dijital Para ve Finansal Kontrol Mekanizması
Küresel elitler, fiziksel paradan dijital paralara geçişi teşvik ederek finansal kontrolü artırmayı planlıyor. Merkez Bankası Dijital Paraları (CBDC) ile kimin hangi parayı nasıl harcadığı tamamen izlenebilir hale gelecek. Dijital ekonomiyle birlikte, insanların ekonomik özgürlüğü daha da kısıtlanabilir. Devletler ve bankalar kimin hangi parayı nasıl harcadığını tam olarak kontrol edebilir.
- Yeni Sosyal ve Ekonomik Model:
“Hiçbir Şeye Sahip Olmayacaksınız ama Mutlu Olacaksınız”
Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) gelecekle ilgili öngörülerinde, bireysel mülkiyetin azalacağı belirtiliyor. Bunun yerine “kullanım ekonomisi” yaygınlaştırılarak, insanlar artık satın almak yerine kiralama, paylaşım ekonomisi ve abonelik sistemleri üzerinden bir yaşam sürmeye teşvik ediliyor. Bu sistem, insanların finansal bağımsızlığını kaybetmesine ve büyük şirketlere daha bağımlı hale gelmesine neden olabilir.
- Kapitalizmden Sonra Kapitalizme Rahmet Okutacak Bir Sistem Mi Geliyor?
Büyük Sıfırlama sürecinin ardından, kapitalizmin yerine nasıl bir ekonomik sistem geleceği büyük bir soru işareti. Ancak bazı olası senaryolar şunlar:
- Teknokratik Finans Sistemi
Dijital para ve merkezi finans kontrolüyle devletlerin ve büyük şirketlerin bütün finansal akışı izlediği bir sistem. Bireylerin ekonomik hareketliliği daha fazla denetlenebilir hale gelebilir.
- Sınırlı Özgürlüklerle Hibrit Kapitalizm
Özel sektörün varlığını sürdürdüğü, ancak büyük ölçüde devlet ve küresel aktörlerin yönlendirdiği bir ekonomi. Bireysel mülkiyetin azalmasıyla birlikte “paylaşım ekonomisi” modeli yaygınlaşabilir.
- Alternatif Ekonomi Modelleri
Altın veya reel varlığa dayalı yeni bir para sistemi oluşturulabilir. Kripto paralar ve blokzincir teknolojisiyle merkeziyetsiz finans (DeFi) modelleri gelişebilir. Ancak bu modeller, küresel finans sistemine entegrasyonları olmadığı sürece büyük ölçekli bir değişim oluşturamayabilir.
- Kontrollü Çöküş mü, Yeni Bir Başlangıç mı?
Mevcut sistem, kendi sürdürülemezliğini (çöküşünü) fark ettiği için kontrollü bir yıkım ve dönüşüm sürecine girmiştir. Amaç, ani bir çöküşe (büyük patlama) yol açmadan, toplumsal huzursuzluğu tetiklemeden ve mevcut güç dengelerini koruyarak sistemi yeniden şekillendirmektir. Kapitalizm mevcut haliyle sürdürülemez bir noktaya gelmiştir. Küresel elitler, bu kaçınılmaz dönüşüm sürecini kendi çıkarları doğrultusunda yöneterek güçlerini korumayı amaçlamaktadır.
Büyük Reset, bir yandan ekonomik sistemi küçültürken, diğer yandan da büyük sermaye sahiplerinin gücünü pekiştirdiği bir süreç olabilir.
Gelecekte nasıl bir ekonomik modelin ortaya çıkacağı belirsiz olsa da bireysel ve ulusal finansal bağımsızlığı kaybetmemek için yeni ekonomik sistemleri dikkatle takip etmek gerekiyor. Bugün yaşanan krizler, sadece mevcut sistemin hatalarından kaynaklanmıyor; aynı zamanda geleceğin yeni ekonomik düzenine geçiş sürecinin bir parçası olabilir.
Şimdi asıl soru şu: Büyük Sıfırlama gerçekten halkın lehine mi, yoksa güç sahiplerinin kendi düzenlerini koruma stratejisi mi?