DR. MURAT ERGÜVEN
Habibullah Üstün Hoca Efendi

Dr. Murat Ergüven-Araştırmacı

HABİBULLAH ÜSTÜN HOCA EFENDİ

Habibullah Hoca Efendi (1926-1984), Gerede’de yetişen ve hem dinî hem de fenni ilimlere önem veren önemli bir Şahsiyettir. 

1926 yılında Demirciler Mahallesi’nde doğan Habibullah Hoca’nın babası “Koca Müftü” lakaplı Kemaleddin Efendi, annesi ise İstanbul Beşiktaş doğumlu Hatice Hanım’dır.

Habibullah Hoca Efendi, ilkokulun üçüncü sınıfına kadar Ziya Gökalp İlkokulu’nda (günümüzde Halil Nom İlköğretim Okulu) okudu. Aynı zamanda dinî eğitimini de sürdürdü. Okulu bitirdikten sonra da dinî tahsiline devam etti.

Babasıyla birlikte hafızlık çalışmaları yaptı ve Kemaleddin Efendi’den Arapça öğrendi. Dinî tahsilini tamamladıktan sonra Demirciler Mahallesi’ndeki Muharrem Usta’nın yanında tornacı çırağı olarak çalışmaya başladı. İki yıl boyunca tornacılık yapıp meslek öğrendi ve askerlik hizmeti için orduya katıldı.

Askerden döndükten sonra Hacı Muharrem Efendi’nin kızı ile evlendi. Tornacılığı sürdürürken, babasının başlattığı ancak tamamlayamadığı ayakkabı kalıp tezgâhlarını bitirdi.

Teknik ve icatlara büyük ilgi duyan Habibullah Hoca, Gerede’de bir ilke imza atarak hayvan gücüyle çalışan un ve tuz çekme sistemini kurdu. Aynı zamanda Gerede’de ilk defa gazoz makinesi yaparak gazoz üretimine başladı.

Sanayiye, üretmeye ve imalata önem veren Habibullah Efendi, mermercilik, tornacılık ve demircilik gibi mesleklerle de ilgilendi. Keçi ve diğer hayvan boynuzlarından tarak imal etti.

1950 yılında imam oldu ve Hacı Emin Efendi Camii’nde hem vaizlik hem de imamlık görevlerini yürütürken, geçimini tuzculuk yaparak sağladı. Aynı zamanda sanayi ve teknik alanlarda çalışmalarına devam etti.

Gerede’deki Değirmenbaşı mevkiinde, günümüzde meslek lisesinin bulunduğu yerde,

eski bir su değirmenini dizel motorla çalışan bir değirmene dönüştürdü. Böylece Gerede’de ilk kez dizelle çalışan bir su değirmeni kurmuş oldu.

Habibullah Hoca, teknolojiye ve icatlara olan merakı sayesinde burada da bir ilki gerçekleştirerek sanayi alanında önemli adımlar attı. Üretim ve teknolojiye büyük ilgi duyan Habibullah Efendi, bir din adamı olmasına rağmen Türkiye’de ilk defa yerli otomobil üretimi konusunda da çalışmalar yaptı. Motor aksamı dışında, otomobilin tamamını kendi imkânlarıyla tornacı dükkânında üretti. Kaporta, direksiyon ve tekerlekler dahil birçok parçasını bizzat kendi elleriyle yaptı.

Onun asıl hedefi sadece bireysel üretimler yapmak değil, seri üretim gerçekleştirebilecek makineler geliştirmekti. Sanayileşmeye ve yerli üretime büyük önem verdi.

Sanayileşme ve seri üretim konusunda da çalışmalarda bulunan Habibullah Hoca, şu makineleri ve eşyaları üretti: 

  • – Otomobil
  • – Çamaşır makinesi 
  • – Bisiklet 
  • – Boru kıvırma makinesi (sandalye yapımı için) 
  • – Sandalye imalatı 
  • – Define arama makinesi 
  • – Mermer süs eşyaları 

Yaptığı bisikleti ve arabayı oğlu Emin Üstün, Gerede Panayırları’nda kiraya vererek gelir elde etti.

1976 yılında, 50 yaşında iken imamlıktan emekli oldu ve İstanbul’a taşındı. 4. Levent’te Sanayi Mahallesi’nde oğullarıyla birlikte lif ve pres üretimi yapmak amacıyla Lifsan Hidrolik Sanayii’yi kurdu ve burada 1984 yılına kadar çalıştı.

Aynı zamanda Ebu-l Leys Semerkandî Hazretleri’nin “Tembih-ül Gafilin” ve “Bostan-ül Ârifin” eserlerini yarıya kadar tercüme etti ancak yayınlayamadan vefat etti.

Gerede’deki imam ve müftüler ile eşrafın katıldığı “Hademe-i Hayrat” adı altındaki hayır çalışmalarına katıldı. Birçok cami, çeşme, yol tamiri ve İmam Hatip Okulu gibi hayır işlerine katkıda bulundu.

Etkileyici hitabetiyle bilinen Habibullah Efendi, vaazlarıyla dinleyenlerini derinden etkilerdi. Son derece yumuşak kalpli ve duygusal bir insandı. Dinî ilimlerin yanı sıra fen ve teknik konulara da büyük ilgi duyan Habibullah Hoca, 4 Eylül 1984 yılında vefat etti. Kabri, Gerede’nin Çoğullu Köyü’nde, babası ve dedesinin bulunduğu aile kabristanında yer almaktadır.

Eşi Mesrure Üstün 2019 yılında vefat etmiş olup Gerede şehir mezarlığına defnedilmiştir.

Oğulları:

  • A. Emin Üstün: Emin Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı olup; 26 Aralık 2019  tarihinde ticari anlaşmalar yapmak üzere gittiği yurt dışında vefat etmiştir.
  • Abdurrahman K. Üstün: Camel Dış Ticaret’in sahibi olup Romanya’da ticaret yapmaktadır. Ayrılıncaya kadar Emin Holding’de de çalışmalarını sürdürmüştür.
  • M. Kemal Üstün: Halen Amerika’da ticaret yapmaktadır. Ayrılıncaya kadar Emin Holding’de de çalışmalarını sürdürmüştür.

Kızları:

  • Ayşe Deniz: İstanbul Sarıyer’de yaşamaktadır. Eşi, İstanbul Sarıyer eşrafından reis Hüseyin Deniz beydir.
  • Hatice Özcan: Gerede’de yaşamaktadır. Eşi, araştırmacı yazar merhum Yusuf Özcan Hoca Efendi’dir.
  • Münire Özçelik: Gerede’de yaşamaktadır. Eşi, eski Gerede Vaizi Mustafa Özçelik Hoca Efendi’dir.

Kaynaklar: Merhum Yusuf Özcan (v. 2013), Merhum A. Emin Üstün (v. 2019), Muharrem Kemal Üstün, Abdurrahman Üstün.

Görsel Kaynağı: https://www.eminevim.com/Images/Dergiler/4000Baslik_dergi24.pdf

Koca Müftü Kemaleddin Efendi

Dr. Murat Ergüven-Araştırmacı

GEREDELİ KOCA MÜFTÜ AHMED KEMALEDDİN EFENDİ

Kemaleddin Efendi, 1885 yılında Gerede’de dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlarda annesini kaybederek öksüz kalmıştır. Babası Hacı Emin Efendi’den ilim tahsil eden Kemaleddin Efendi, bir yandan da medresede babasına yardımcı olmuştur. Hacı Emin Efendi ölünceye kadar kendisinden ilim tahsiline devam etmiştir.

 Babasının ölümü üzerine Gerede’den ayrılıp İstanbul’a giden Kemaleddin Efendi, medrese eğitimini İstanbul’da tamamlamıştır. İstanbul’da Fatih Medresesi’nde başta fıkıh, fıkıh usulü ve kıraat olmak üzere diğer medrese ilimlerinden icazet aldıktan sonra Gerede’ye dönmüştür. Zamanla babasının talebe yetiştirdiği medresede babasının ölümüyle boşalan müderrisliğe geçip burada talebe yetiştirmeye başladı.

Kemaleddin Efendi burada talebe yetiştirmeye devam ederken,  1945 yılında Gerede Müftüsü Ali Rıza Ünlü Hoca’nın vefatı üzerine, Gerede Müftülüğü’ne tayin oldu. Müftülüğü döneminde hevesli ve gayretli birçok ilim meraklısına kendi kütüphanesinde Arapça ve fıkıh dersleri verdi. Yirmi üç yılı aşkın Gerede Müftülüğü yapan Kemaleddin Efendi, halkın büyük takdir ve beğenisini kazanarak, “Koca Müftü” lakabıyla gönüllerde taht kurdu.

Gerede Müftülüğü görevini yürütmekte iken 1968 yılında emekli olan Koca Müftü, emeklilik yıllarında zamanının çoğunu kendisini ziyarete gelenlere ayırarak onlara sohbetler yaptı. Hayatını ilme adayan Koca Müftü,  Ahmed Kemaleddin Efendi, 29 Ekim 1979 yılında Rahmet- i Rahman’a kavuştu.

Bütün harcamalarını planlı bir şekilde yapan Koca Müftü, israftan nefret eder ve hayatında denk bütçeyi çok iyi uygulardı. Çok hünerli bir insan olan Kemaleddin Efendi, gençlik yıllarında ayakkabı kalıbı ve cilt işleriyle uğraşmıştır. Dînî hizmet veren insanların zekât ve sadakaya muhtaç olamaması için kesinlikle ellerinden bir iş gelmesi gerektiğine inanırdı.

Hediyeleşme, mektuplaşma ve tebrikleşmeye çok önem veren Koca Müftü, kendisine gelen mektuplara mutlaka cevabî mektup gönderirdi. Arkadaş ve dostlarıyla mektuplaştığı gibi ilim ehli ile de mektuplaşırdı.  İlmî konularda tereddüte düştüğünde Ömer Nasuhî Bilmen, Ahmet Hamdi Akseki gibi âlim hoca efendilerle de mektuplaştığı olmuştur.

İlimden hoşlandığı gibi şiirden de hoşlanan Hoca Efendi’nin Arapça ve Farsça Allah sevgisini işleyen şiirleri vardır.  Yazısı çok güzel olan Koca Müftü, hat çalışmaları da yapmıştır.  Çok iyi derecede Arapça ve Farsça bilen Koca Müftü askere gittiğinde komutanından Fransızca da öğrenmiştir.

Yöre halkı tarafından çok sevilen, sayılan ve hürmet edilen bir zât olduğundan, düğün, dernek, toplantı ve sohbetlere mutlaka davete edilirdi. Koca Müftü, davetlere mümkün mertebe icabet etmeye çalışır, eğer davete gidemezse hediye gönderirdi.

Yöre halkı tarafından tanındığı kadar ülke genelinden de seveni, tanıyanı çoktu. Bu yüzden kapısı yirmi dört saat ziyaretçilere açıktı. Zaman zaman ülkenin tanınmış simalarından da Koca Müftü ile görüşmeye gelenler olduğu bilinmektedir. Resmî görevinin haricinde özel olarak verdiği derslerde 70 civarında değerli hocaefendi yetiştirmiştir.

Koca Müftü, talebelerine karşı çok nazik ve anlayışlı davranır; onlara olan sevgisinden ve onların ilme olan heveslerinden dolayı karşılarında edepli otururdu. Eğitiminde talebelerin kabiliyetini, zekâ düzeylerini ve kapasitelerini ön plana alarak seviyeyi düzenleyen Koca Müftü, zekî ve ilim meraklısı talebeleri iyi takip ederdi.

Talebelerinden bazıları şunlardır; Ekrem Doğanay Hocaefendi (Allah Rahmet eylesin), oğlu Habibullah Efendi (Allah Rahmet eylesin), Ömer Cevahircioğlu Hocaefendi, Şeref Danışman Hocaefendi. Gayet onurlu ve kimseye boyun eğmeyen kişiliği ile bilinen Koca Müftü bütün hayatını, insanlara doğru yolu göstermeye, insanları irşâd etmeye, insanlara Allah’ın emir ve yasaklarını anlatarak Allah’a iyi bir kul olma bilincini aşılamaya adamıştır.

Koca Müftü, müderris olarak çalıştığı yıllar, ardından yaklaşık 20 yıllık vaizlik ve 23 yıllık müftülük yılları da dâhil olmak üzere hayatını insanları irşâd etmekle, dini yaşanılır kılmaya çalışmakla geçirmiştir.

Eserleri:

Kemaleddin Efendi’nin iki önemli eseri mevcuttur.  Temel dinî bilgiler kitabı da diyebileceğimiz “54 Farz Şerhi” adlı kitabı, bir diğeri de “İmân Düşmanı Kırk Afet” adlı kitabıdır. 54 Farz kitabı Bedir Yayınevi ile anlaşmalı olarak Emin Otomotiv tarafından ve Hacegân Yayınları tarafından basılmıştır.(1)


(1) M. Kemâl Üstün, Koca Müftü/ Ahmed Kemaleddin Üstün, Gerede Gerkav Bülteni, 5. Sayı, Mayıs 2000,Yücel Ofset Tesisleri Ankara s. 35.