DR. MURAT ERGÜVEN
Tasarruf Finansman Sisteminin İslâmiliği İçin “Sharia Board” (Danışma Komitesi) Olmalıdır.

DR. MURAT ERGÜVEN / ARAŞTIRMACI YAZAR

İslami Finans Bağımsız Denetçi / İslami Finansal Kurumlar ve Araçlar Uzmanı

TASARRUF FİNANSMAN SİSTEMİNİN İSLÂMİLİĞİ İÇİN “SHARİA BOARD” (DANIŞMA KOMİTESİ) OLMALIDIR

Tasarruf Finansman Sisteminin İslâmi Finans İlke ve Esaslarına Uygunluğunun Sağlanmasında; İslâmi Finans İlkeleri Bakımından Önemli Bir Unsur Olan “Sharia Board” (Danışma Komitesi) Yapılanması İlgili Mevzuatta Mutlaka Yer Almalıdır.

İbn Haldun Üniversitesi Tasarruf Finansman Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin 7 Ocak 2025 tarihinde düzenlediği “Tasarruf Finansman Sisteminin Gelişimi ve Barındırdığı Fıkhî Problemler Çalıştayı” sonrasında takipçilerimden oldukça yoğun geri dönüşler aldım.

Konuyu herkes, doğal olarak, kendi uzmanlık alanı üzerinden değerlendirdi. Ben ise sistemi bir bütün olarak ele alıyorum: iş modeli, İslami finans ve fıkhi yönleri, ayrıca ürün çeşitliliği sınırlı olan İslami duyarlılığa sahip müşteriler açısından.

Çalıştayda gündeme gelen önemli konulardan biri “faizsizlik” meselesiydi. Müzakereye katkı sağlayan akademisyen arkadaşlar, bazı şirketlerin “faizsiz” diyerek satış yaptığını ifade etti. Bu önemli bir konu.

2019 yılında Eminevim’de çalışırken düzenlediğimiz bir toplantıda, reklamlarımızda insanların dini hassasiyetlerini merkeze alan “faizsizlik” vurgusu yerine, sistemin farklı yönlerini öne çıkararak yeni bir reklam kampanyası yapılması gerektiğini dile getirmiştim.

Aynı şekilde, 2020-2021 yıllarında Tasarruf Finansman Yasa Tasarısı üzerine çalışırken de sistemin işleyişinin İslami finans ilke ve esaslarına uygunluğuna vurgu yapıldı. Yasa ve yönetmelikte bu ifadeler ağırlıklı bir şekilde yer aldı. Ancak İslami finans esaslarına uygunluğu sağlamada önemli bir unsur olan “sharia board” (danışma komitesi) yapılanmasının oluşturulması, ilgili mevzuatta yer almadı.

Oysaki danışma komitesi oluşturulması büyük bir gerekliliktir. İslami finans ilke ve esaslarına göre faaliyet gösteren kurumlar, yönetim kuruluna bağlı ancak icradan bağımsız bir “danışma komitesi” kurmalı veya bu hizmeti dışarıdan sağlamalıdır.

İslami finansal ürünler sunmak isteyen bir kurumun ilk adımı, “Sunulacak ürün ve hizmetlerin İslam hukukuna uygunluğunun denetlenmesi ve faaliyetlerin bu ilkelere uygun şekilde yürütülmesi” için bir “sharia board” veya en azından bir “sharia counselor” (İslami finans danışmanı) atamak olmalıdır. Hatta İslami finansal ürünler sunmak isteyen bir kurum için en önemli gerekliliklerden biri, bir “Sharia Supervisory Board” (İslami Denetleme Kurulu) varlığıdır.

Kanun koyucu ilgili mevzuata bu temel yapıyı düzenlediğinde, faizsizlik unsuru şirketler için yalnızca bir “PR stratejisi” olmaktan çıkar; bunun yerine İslami finans esaslarının bir gereği olarak sistemin ayrılmaz bir parçası haline gelir. Böylece hem ‘tasarruf finansman sistemi’ barındırdığı fıkhî problemlerden önemli ölçüde kurtulmuş olur hem de müşteriler doğru şekilde bilgilendirilmiş olur.

#tasarruffinansmansistemi #tfs #birevim #eminevim #fuzulev #katılımevim #sinpaşyts #imece #ibnhaldun #fkb  #tasarruf #islamifinans #shariaboard #katılımfinans

Malezya Lembaga Tabung Hajı ve Türkiye’de Uygulanabilirliği

Dr. Murat Ergüven-Araştırmacı

MALEZYA LEMBAGA TABUNG HAJI VE TÜRKİYE’DE UYGULANABİLİRLİĞİ: EMİN HAC TASARRUF SANDIĞI

Eminevim’de Merhum Emin Üstün beyin danışmanlığını yaptığım günlerde Elbirliği sistemini bu günkü adı ile tasarruf finansman sistemi ürünlerini sadece konut, araç ve arsa çeşitliliğinden çıkartıp farklı alanlara da uygulamak için çalışmalar yaptım. Bizzat Emin beyin tarafıma talimatıyla Emin Hac Tasarruf Sandığı sistemini geliştirdim ve hayata geçirdim.

Bununla ilgili Emin bey ile Mehmet Talu hocaya gittik ve bu ve benzeri ürünler ile ilgili mütalada bulunduk. Emin beyin gayreti sistem yasalaşmadan uygulaması çabuk olabilecek ve piyasada ihtiyaç olup hemen karşılık bulabilecek ürünleri sisteme kazandırmaktı. Bu meyanda ben Emin Travel tecrübemden de haraket ederek Malezya’daki yetkililerle görüşerek Emin Hac Tasarruf Sandığını modelledim ve şirket adına fikri sınai haklarını aldım. IT’den arkadaşlarla çalışarak bir korelasyon kurduk ve sistemi işler hale getirdik. Paranın zaman içinde enflasyon karşısında değerini muhafaza etmesi için altın üzerine bir kurgu yaptık ve ürünümüzü müşterilerimiz ile buluşturduk. Çok kısa zamanda müşterilerden olumlu tepki geldi. Kısa zamanda pek çok kayıt yapıldı. Ancak BDDK sürecinde sistemi dördüncü ürün olarak mevzuata aldıramadık. Tabiki bu bir ihtiyaç. Ve bütün ürünlerin bu mevzuat kapsamında işlemesi de gerekmiyor. Kooperatif veya vakıf çatısı altında da benzer ürünler elbette işlerlik kazanabilir. Ben bu anlamda burada Malezya Tabung Haj sisteminden bahsedeceğim.

Malezya’da 1963 yılında kurulan Lembaga Tabung Haji (TH), Malezyalı Müslümanların Hac ibadetlerini  gerçekleştirmelerine finansal açıdan yardımcı olmak amacıyla oluşturulmuş bir İslami finans kurumudur. Bu sistem aynı zamanda ekonomik kalkınmayı desteklemek amacıyla tasarlanmış bir sistemdir.

TH, Müslümanların küçük yaşlardan itibaren tasarruf yaparak Hac masraflarını karşılamalarını teşvik eder ve bu tasarrufları şeriata uygun yatırımlarla değerlendirir. Malezya, İslami finansın öncülerinden biri olarak bu sistemi şeriat prensiplerine uygun bir şekilde inşa etmiş ve dünya çapında bir model oluşturmuştur.

Tabung Haji’nin Temel Özellikleri:

  • Tasarruf Yönetimi: TH, bireylerin yatırımlarını şeriata uygun bir şekilde yönetir ve her birikim, hükümet garantisi altındadır.
  • Hac Organizasyonu: Hac yönetimi, yıl boyunca devam eden bir süreç olup, hacı adaylarının eğitiminden sağlık hizmetlerine kadar geniş bir yelpazede hizmet sunar.
  • Yatırım Faaliyetleri: TH, mevduat sahiplerine getiri sağlamak amacıyla şeriata uygun yatırımlar yapar ve bu yatırımların tümü şeriat uyumlu olarak gerçekleştirilir.

Tabung Haji’nin Yapısı ve İşleyişi

  1. Tasarruf Hesapları:
  2. Gönüllü Katılım: Her Müslüman birey Tabung Haji’ye katılarak Hac tasarruf hesabı açabilir. Bu hesaplar küçük meblağlarla başlayabilir ve zaman içinde düzenli birikimlere olanak tanır.
  3. Hükümet Güvencesi: Malezya hükümeti, Tabung Haji hesaplarını garanti altına alır. Bu güvence, bireylerin sisteme olan güvenini artırır.
  4. Şeriata Uygun Yatırımlar:
  5. Toplanan tasarruflar, şeriat prensiplerine uygun şekilde değerlendirilir. Yatırımlar gayrimenkul, altyapı projeleri, tarım ve İslami finansal ürünler gibi alanlarda yapılır.
  6. Getiri Paylaşımı: Tasarruf sahiplerine, yapılan yatırımlardan elde edilen kârlar düzenli olarak dağıtılır. Bu dağıtımlar faizsiz bir şekilde, yalnızca kâra dayalı olarak yapılır.
  7. Hac Organizasyonu:
  8. Tabung Haji, Hac ibadetini gerçekleştirmek isteyen bireylere organizasyonel destek sağlar. Bu hizmetler, ulaşım, konaklama, rehberlik, eğitim ve sağlık hizmetlerini kapsar.
  9. Hac organizasyonu sürecindeki tüm hizmetler sübvansiyonludur. Tabung Haji, yatırım gelirlerinin bir kısmını bu hizmetlerin finansmanı için kullanır.
  10. Kurumsal Eğitim ve Destek:
  11. Tabung Haji, hacı adaylarına Hac ibadeti öncesinde eğitim verir. Bu eğitim, ibadetle ilgili dini bilgileri içerdiği gibi, sağlık ve lojistikle ilgili konuları da kapsar.
  12. Sağlık desteği ve refakat hizmetleri de hacı adaylarına sunulur.

Tabung Haji’nin Başarıları

  1. Milyonlarca Müslüman’a Destek:
  2. Tabung Haji, kuruluşundan bu yana milyonlarca Müslüman’ın Hac ibadetini ekonomik zorluklar yaşamadan gerçekleştirmesini sağlamıştır.
  3. Her yıl ortalama 20.000-30.000 Malezyalı Müslüman, bu sistem sayesinde Hac ibadetine katılabilmektedir.
  4. Ekonomik Kalkınmaya Katkı:
  5. Tabung Haji, sadece bireylerin tasarruflarını değerlendirmekle kalmaz; aynı zamanda Malezya ekonomisinin büyümesine katkıda bulunur.
  6. Yatırımlar yoluyla altyapı, tarım ve gayrimenkul sektörlerinde önemli bir oyuncu haline gelmiştir.
  7. Sosyal Adalet:
  8. Sistemin sübvansiyon mekanizması, düşük gelirli bireylerin de Hac ibadetine katılmasını mümkün kılar. Tabung Haji, toplumsal eşitliği teşvik eden bir yapı oluşturmuştur.

Bir Aile için Örnek Senaryo ile Sistemin Nasıl Çalıştığını Görelim:

  • Malezya’da yaşayan bir Müslüman birey, Hac yapmak istediğinde Tabung Haji’ye üye olur.
  • Kendi finansal durumuna uygun olarak her ay düzenli bir şekilde 100 Malezya Ringgiti (MYR) biriktirmeye başlar.
  • Tabung Haji bu birikimleri şeriata uygun yatırımlarla değerlendirir. Bu yatırımlardan yılda %5-7 civarında kâr payı elde edilir ve bu kâr doğrudan bireyin hesabına eklenir.
  • 10 yıl boyunca biriken tasarruf ve yatırımlardan elde edilen kâr, bireyin Hac masraflarını karşılamasına yeterli hale gelir.

Organizasyonel Destek:

  • Hac için sıra geldiğinde Tabung Haji, bireyin ulaşım, konaklama ve diğer lojistik ihtiyaçlarını organize eder. Bu organizasyon sürecinde birey düşük maliyetli, kaliteli hizmet alır.
  • Eğitim seminerleri, ibadet rehberliği ve sağlık kontrolleri gibi desteklerle hacı adayına rehberlik edilir.

Tabung Haji’nin Türkiye İçin Önerilen Modeldeki Yeri ve Uygulanabilirliği

Tabung Haji’nin başarısı, Türkiye’de uygulanabilecek benzer bir model için ilham kaynağıdır. Türkiye’de benzer bir yapının oluşturulması, Müslüman vatandaşların Hac ibadetlerini daha planlı ve ekonomik bir şekilde gerçekleştirmelerine imkân tanıyabilir. Ancak, böyle bir sistemin uygulanabilirliği için Türkiye’de aşağıdaki hususlar yapılabilir:

  1. Hac Tasarruf Fonu: Diyanet İşleri Başkanlığı ile birlikte çalışan, şeriata uygun tasarruf hesapları sunan bir Hac tasarruf fonu kurulabilir.
  2. Şeriat Uyumu ve Güvence: Türkiye’de kurulacak fon, Tabung Haji gibi şeriata uygun yatırımlar yapmalı ve devlet güvencesi sağlamalıdır.
  3. Eğitim ve Bilinçlendirme: Hacı adaylarının dini ve pratik eğitim almasını sağlayacak programlar geliştirilmelidir.
  4. Ekonomik Katkı: Fon, topladığı tasarrufları şeriata uygun sektörlerde değerlendirerek hem bireylerin tasarruflarına kâr sağlayabilir hem de Türkiye ekonomisine yatırım yapabilir.

Yukarıda saydığımız işlerin yapılması için aşağıdaki hususlar dikkate alınmalıdır.

  • Yasal Düzenlemeler: Türkiye’de mevcut finansal ve dini yapılar göz önünde bulundurularak, Tabung Haji benzeri bir kurumun kurulabilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
  • Kültürel ve Ekonomik Faktörler: Türk halkının tasarruf alışkanlıkları, ekonomik durumu ve Hac ibadetine bakışı gibi kültürel ve ekonomik faktörler de göz önünde bulundurulmalıdır.
  • Kurumsal Yapı ve Denetim: Kurulacak kurumun şeffaf, güvenilir ve etkin bir şekilde denetlenebilir olması, halkın güvenini kazanması açısından kritiktir.

Sonuç olarak; Malezya’nın Tabung Haji modeli, Türkiye için ilham verici bir örnek teşkil etmektedir. Tabung Haji, Hac ibadetini kolaylaştırmakla kalmayıp, aynı zamanda tasarruf alışkanlığını teşvik eden ve ekonomiye katkıda bulunan bir model olarak öne çıkmaktadır. Türkiye, bu modelden ilham alarak, Müslüman bireylerin ibadetlerini daha planlı ve ekonomik bir şekilde gerçekleştirmelerini sağlayabilir. Bu hem bireyler için bir kolaylık hem de ekonomik kalkınma için önemli bir fırsat sunacaktır. Ancak, Türkiye, Malezya’nın Tabung Haji modelinden ilham alarak kendi dinamikleri ve ihtiyaçları doğrultusunda özgün bir model geliştirilmesi daha uygun olacaktır.

Türkiye ve Dünya’da Tasarruf Oranları: Karşılaştırmalı Bir Analiz

Dr. Murat Ergüven / Araştırmacı Yazar

İslâmi Finans Bağımsız Denetçi- İslâmi Finansal Kurumlar ve Araçlar Uzmanı

TÜRKİYE VE DÜNYA’DA TASARRUF ORANLARI: KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ

Türkiye’de Tasarruf Oranları:

Türkiye’de tasarruf oranları, geçmiş yıllara göre nispeten istikrarlı bir seyir izlese de hâlâ dünya ortalamasının altında seyretmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in 2022 verilerine göre, 2022 yılında toplam tasarrufun Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’ya (GSYH) oranı %30 olarak gerçekleşmiştir. 2015 yılında Türkiye’nin toplam tasarruf oranı %24,8 iken, 2016 yılında bu oran %24,5 olarak kaydedilmiştir.

Bu oran, Türkiye’nin tasarruf alışkanlıklarının ve ekonomik yapısının bir yansımasıdır. Türkiye’nin ekonomik yapısı, yüksek tüketim eğilimi, genç nüfusun harcama öncelikleri ve finansal sistemde tasarrufu teşvik eden tasarruf araçlarının sınırlılığı veya sınırlı çeşitliliği, bu oranların yükselmesini zorlaştırmaktadır ve hatta bu oranları aşağıya çekmektedir.

Dünya Genelinde Tasarruf Oranları:

Dünya Bankası verilerine göre, dünya genelinde tasarruf oranları 1974’ten bu yana %22,8 ila %26,8 arasında değişen dengeli bir seyir izlemiştir.

Dünya genelinde tasarruf oranları, ülkelerin ekonomik yapıları, kültürel değerleri ve sosyal güvenlik sistemleri gibi birçok faktörden etkilenir:

  • Japonya: Japonya’da tasarruf oranı %25 civarındadır. Ancak dikkat çeken nokta, bireysel tasarrufların azalmasına rağmen, kurumsal tasarrufların yüksekliğidir. Yaşlanan nüfusun etkisiyle bireysel tasarruflar düşüş eğilimindedir.
  • Norveç: Norveç 2022 verilerine göre; %50,92 gibi oldukça yüksek bir tasarruf oranına sahiptir ve bu tasarruf oranıyla dünya lideridir. Petrol gelirlerini stratejik bir şekilde yönlendiren Norveç, ulusal tasarruf fonlarını da etkin kullanmaktadır. Norveç’in bu yüksek tasarruf oranı, petrol gelirlerini verimli bir şekilde yöneterek geleceğe yönelik yatırımlar yapmasından kaynaklanmaktadır.
  • Çin: Dünya Bankası verilerine göre, %45’in üzerindeki tasarruf oranıyla dünya liderleri arasındadır. Çin’deki yüksek tasarruf oranı, güçlü bir tasarruf kültürü ve sınırlı sosyal güvenlik sistemine dayanmaktadır. Aile merkezli ekonomik dayanışma da bu oranı desteklemektedir.
  • Hindistan: Hindistan’da tasarruf oranı yaklaşık %30 seviyesindedir. Ekonomik büyüme ve artan gelir seviyesi, bireysel ve ulusal tasarrufların oranın artmasında etkili olmuştur.
  • ABD: Dünya ortalamasının altında kalan %18-20 aralığındaki tasarruf oranı, tüketim odaklı bir ekonomik modele sahip ABD için tipiktir. Güçlü sosyal güvenlik sistemleri ve düşük bireysel tasarruf alışkanlıkları bu durumu açıklamaktadır.
  • Almanya: Tasarruf oranı %25-30 bandında seyretmektedir. Bu tasarruf oranları, Almanya’nın güçlü ekonomisi, güçlü bireysel tasarruf alışkanlıkları ve kapsamlı sosyal güvenlik sistemine dayanmaktadır.

Türkiye ve Dünya Karşılaştırması:

Türkiye’nin dünya ortalamasına yakın %30 seviyesindeki tasarruf oranı, Hindistan ve Almanya gibi ekonomilerle benzerlik göstermekle birlikte, Norveç ve Çin gibi yüksek tasarruf oranlarına sahip ülkelere kıyasla oldukça düşüktür. Japonya’nın tasarruf oranı Türkiye’ye yakın olsa da yaşlanan nüfus ve bireysel tasarruf eğilimlerinin zayıflaması gibi farklı dinamiklere sahiptir. Bunun yanı sıra, gelişmiş ekonomilere sahip Almanya ve tüketim odaklı ABD ile de benzerlikler göstermektedir. Ancak, bireysel tasarruf eğilimleri ve finansal araçların çeşitliliği açısından farklar mevcuttur. Türkiye’nin tasarruf oranlarını artırması için bireysel tasarruf alışkanlıklarının teşvik edilmesi, finansal ürün çeşitliliğinin artırılması ve gelir düzeylerinin yükseltilmesi gerekmektedir.

Sonuç Olarak:

Türkiye’deki tasarruf oranları, dünya genelindeki ülkelerle karşılaştırıldığında hem fırsatlar hem de zorluklar barındırmaktadır. Yüksek tasarruf oranlarına sahip ülkelerde ekonomik istikrar ve bireysel tasarruf bilinci önemli bir rol oynarken, Türkiye’nin bu alanda ilerlemesi için finansal sistemde reformlara ve tasarruf kültürünün teşvik edilmesine ihtiyaç vardır.

Japonya gibi gelişmiş ülkelerden alınacak dersler ve Norveç ile Çin gibi yüksek tasarruf oranlarına sahip ülkelerin stratejileri, Türkiye için değerli bir rehber olabilir. Finansal ürün çeşitliliğinin artırılması ve bireylerin tasarrufa yönlendirilmesi, Türkiye’nin bu alandaki performansını güçlendirecektir.

Tasarruf, bireylerin geleceğini güvence altına almanın yanı sıra, ülke ekonomisinin sürdürülebilir kalkınması için hayati öneme sahiptir. Türkiye’nin tasarruf oranlarını dünya ortalamasına yaklaştırması hem bireysel refah hem de ulusal ekonomik büyüme açısından kritik bir gerekliliktir.